Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Eğitim Fakültesi, Temel Eğitim Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Sarem Özdemir, COVID-19 salgını nedeniyle küresel anlamda herkesin stres, kafa karışıklığı ve panik yaşadığına dikkat çekerek, özellikle küçük yaştaki çocukların bu travmaya maruz kalmalarının beraberinde önemli sorunları da gündeme getirdiğini kaydetti.

Yrd. Doç. Dr. Özdemir, çocukların sürekli bir şekilde virüsün etkisinin konuşulduğu ya da ölümlerden bahsedildiği bir ortamda olmasının sakıncalı olduğunu hatırlatarak, böylesi bir ortamın çocukta stres yaratabileceğini söyledi.

Bununla birlikte televizyonlarda ya da yazılı basında virüsün insanları öldürmesiyle ilgili habere geniş yer verilmesi ve çocukla birlikteyken herkesin bu konudan bahsetmesinin özellikle çocukları çok üzebileceğini vurgulayan Özdemir, “Bu durum kalıcı travmatik bir etki yaratabilir” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Özdemir, ailelerin söz konusu süreçte dikkat etmesi gereken bazı noktalar bulunduğuna işaret ederek, ebeveynlerin öncelikle bu süreçte çocuklarını dinlemeleri ve nasıl hissettiklerini dikte ettirmeden öğrenmeye çalışmalarının önemli olduğunu söyledi.

Anne babaların çocuklarıyla her zaman samimi olması ve iletişim sürecinde baskıcı olmamaları gerektiğini de dile getiren Özdemir, “Çocuğu bu stresli ortamdan çıkarmak için birlikte yemek pişirme gibi bir rutingeliştirilebilir. Çocuğun sarsıcı haberlere maruz kalmaması için farklı etkinlikleri günlük rutin içine almak en doğru adım olacaktır” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Özdemir, çocukların cep telefonu, tablet ya da televizyon gibi iletişim araçlarına ayırdıkları zamanı azaltmanın önemini de belirterek, çocuklar için daha fazla fiziksel aktivite için imkân yaratılması gerektiğini söyledi.

Çocuğun herhangi bir şekilde travmatik bir olaya şahit olması konusunda da dikkat çeken Özdemir, “Çocuk söz konusu duruma olumsuzbir tepki veriyorsa, ebeveynin çocuğa bu duyguların normal olduğunu, korkmaması gerektiğini ve her koşulda birlikte olduklarını anlatması önemlidir” dedi.