Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Cahit Nuri 6 Ekim Dünya Serebral Palsi (Cerebral Palsy-CP) Günü kapsamında konuşarak, “Serebral Palsi gelişimini tamamlamamış beynin doğum öncesi, doğum sırası veya doğum sonrası dönemde hasar görmesiyle oluşan, çocukluk döneminde en sık rastlanan fiziksel engellilik durumudur” bilgisini paylaştı.

CP’nin spastik, ataksik, diskinetik ve karışık tip olmak üzere 4 farklı çeşidi bulunduğunu kaydeden Nuri, en yaygın görüleninin ise spastik tipin olduğunu kaydetti.

Yrd. Doç. Dr. Nuri, CP’nin beyin gelişiminin erken döneminde ortaya çıktığını hatırlatarak, etkilerinin ise hayat boyu sürdüğünü dile getirdi.

Bireyin hayatına etkisinin hasarın yeri ve boyutuna göre değişiklik gösterebileceğine de dikkat çeken Nuri, “Buna bağlı olarak, birey konuşamama, yürüyememe, vücut hareketlerini kontrol edememe, görme ve algılamasının yanı sıra zihinsel sorunlar da yaşayabilir” şeklinde konuştu.

Nuri, yapılan çalışmalarda elde edilen verilere göre her 4 CP’li çocuktan 1’inde konuşma ve epilepsi problemleri, 3 çocuktan 1’inde yürümede problemler, 2 çocuktan 1’inde ise zihinsel yetersizlik görülebileceğini belirtti.

Serebral Palsi’de karşılaşılan sorunların hareket ile ilgili olabileceği gibi, konuşma, algı ve öğrenme ile de ilgili olabileceğini belirten Nuri, “Erken tanı, müdahale ve eğitim, öğrenme kabiliyetinin en yüksek olduğu beyin gelişimi döneminde etkili olmaktadır. Bu dönemi kaçırmamak için bebeklerin gelişim takibi eksiksiz yapılmalıdır” açıklamasında bulundu.

Nuri, erken başlanan rehabilitasyon ile daha iyi sonuçlar alınabildiğini de vurgulayarak, “Örneğin erken tespit edilen konuşma problemleri daha kolay düzeltilebilir ya da erken başlanan rehabilitasyonla denge ve hareket problemlerinin seviyesi düşürülebilir” dedi.

CP’li çocukların normal gelişim gösteren çocukların rahatlıkla yapabileceği, öğrenebileceği şeyleri öğrenmekte zorluk yaşayabildikleri için ailelerin öğretici olmasının daha da önem kazandığını dile getiren Nuri, ailelerin çocuklar için yapılan bütün desteklerinin tedavi amaçlı değil eğitim amaçlı olması gerektiğini kaydetti.

Nuri, CP’Lİ çocuğa tedavi odaklı bakış açısı yerine eğitim odaklı bakış açısı ile yaklaşılırsa çocuk sosyal hayatın içinde, yaşama katılan ve uyum yeteneği yüksek bir çocuk olarak yaşamını sürdürebilir ifadesini kullandı.