banner2

Turizmle ilgili 2021 risk analizi

Yeni yıldaki bu ilk yazımızda uzun yıllardır Turizm ve Seyahat Endüstrisi için risk analizleri ve risk araştırmaları yapan RISKLINE firmasının 2021 yılında bu sektörü etkileyebilecek Dünya çapındaki potansiyel risk bölgeleriyle ilgili değerlendirmelerini sizlerle paylaşacağız.

Bu bağlamda ilgili Riskline kuruluşunun yeni yıl başında yapmış olduğu açıklamalara göre geçtiğimiz yıl içinde 10 ay süreyle Coronavirüs pandemisi ile uğraşan ve savaşan Dünya ülkelerinin sağlık sistemlerine, istihdama, sosyal ve ekonomik yapılarına yol açtığı zararların boyutlarını ve bu hasarların iyileştirilmesinin ne kadar süreceğinin henüz ülkeler bazında net olarak ortaya koyulamayacağı özellikle ifade edilmektedir.

Riskline analiz ekibinin 2020 yılının son 6 ayı içinde yapmış olduğu araştırmalar ve gözlemler sonucunda 2021 yılında Dünya çapında seyahat endüstrisini etkileyebilecek salgın, siyasal ve güvenlik krizleri, doğal afetler ve ekonomi alanındaki muhtemel riskler, risk alanları ve risk bölgeleri aşağıdaki gibi sıralanmıştır :

1- Covid -19 'un küresel seyahatler üzerindeki etkisi devam edecektir;

Global Seyahat Endüstrisi, yeni yılda 2020 yılının tamamında neredeyse durma noktasına gelen ülkelerin bireysel durumuna ve yeniden organize olabilme kabiliyetlerine göre durgunluktan kademeli olarak çıkarken, pandeminin sürekli olarak son aylardadeğişen etkisi 2021 yılı içinde de devam edecek olup, bazı bölgelerde vede ülkelerde benzer durumlar ve sıkıntılar 2022 yılı içinde de görülmeye devam edebilecektir. Seyahat öncesi sigorta ve PCR testi zorunluluğu, aşı ile

ilgili belgeleri sunma gerekliliği, seyahatlerin kısmi olarak sınırlandırılması turistlere ek maliyetler yükleyerek Seyahat Endüstrisi için baskı oluşturacak ana etkenler olacaktır.

2- Doğal Afetlerin sıkıntı ve sorunları ;

2021 yılında iklim değişikliği nedeniyle tropikal ve kış aylarındaki fırtınalar, sıcaklar, orman yangınları ve muson yağmurları gibi doğal afetlerin etkileri daha sık ve şiddetli olmaya başlıyacaktır. Diğer yandan bu afetlerin yol açtığı yaralanma ve sağlık sorunlarına yapılacak müdahalelerde, sağlık kadrolarının önemli bir kısmının Covid -19 pandemisine yoğunlaşması nedeniyle gecikmeler yaşanabilecek ve müdahale etme süreleri uzayabilecektir. Acil servislerin birçok ülkede hala yetersiz ve kısıtlı olmasından dolayı ve kaynakların çoğu Covid -19 salgınıyla mücadeleye tahsis edildiğinden, içinde bulunduğumuz 2021 yılında doğal afetler ülkeleri vurduğunda sağlık alanında yaşanacak zorluklar artacaktır.


3- Ülkelerin aşırı yüklenilmiş ve yorgun sağlık sistemleri ;

Covid -19 salgını birçok ülkenin sağlık sistemini son sınırına kadar zorlayarak, ilgili benzer ülkelerde halk sağlığı, sağlık alt yapısı ve sağlık hizmetlerinde uzun süredir var olan zayıflıkları ortaya çıkarmıştır. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) 105 ülkede gerçekleştirdiği çalışma, Covid -19 salgını sırasında ülkelerin yaklaşık % 90'ının temel sağlık hizmetlerinde kesintiler yaşandığını ortaya koymuştur. Bu da içinde bulunduğumuz yıl ve sonrasında sağlık alanında yaşanan yeni

gelişmelere yönelik müdahaleleri zorlaştıracaktır.

4- Covid -19 kısıtlamaları ve kemer sıkma önlemlerinin yol açtığı toplumsal huzursuzluk ortamı ;

Geçtiğimi yıl Ekim ayı başında Uluslararası Para Fonu ( IMF ) Covid -19 salgını nedeniyle küresel ekonominin 2020 yılında yaklaşık % 4.4 oranında küçüleceğini tahmin ederek, 2021 yılında da ekonomik durgunluğun etkilerinin daha güçlü bir şekilde hissedileceğini belirtmiştir. Ülkelerin bu nedenle düşük vergi gelirleri ve artan kamu açıkları, dünya çapında hükümetlerin sosoyal yardım programlarında kesintilere gitmesine ve işsizlik yardımları dahil olmak üzere sıkı kemer sıkma politikalarının da uygulamaya konmasına yol açabilecektir.


5- İran ve Ortadoğu'daki Siyasi Gerilimler ;

2020 yılı içinde Ortadoğu'da özellikle İran, ABD, İsrail ve Körfez ülkeleri arasındaki gerginliklerin tırmanarak üst seviyelere ulaşmış olması ve diğer taraftan özellikle 2020 yılının son 5-6 ayında Doğu Akdeniz'de Türkiye , Yunanistan, Kıbrıs Cumhuriyeti, Mısır, Libya arasında Petrol ve Doğal Gaz arayışları ve sondajları hususundaki rekabetin kızışması 2021'de Doğu Akdeniz bölgesi

ülkelerine seyahat etme düşünce ve planları olan ziyaretçilerin çekingen davranışlar sergileyebileceğini ve tercihlerini değiştirebilecekleri olasılığı bulunduğu ifade edilmektedir.

Özetle Riskline firmasının yapmış olduğu risk analizleri ve araştırmaları sonucunda yukarıda 5 ana başlıkta paylaşmış olduğumuz önemli veri ve bilgilerin ışığında Doğu Akdeniz'e kıyısı olan ve Ekonomilerinde Turizm girdileri büyük öneme sahip Türkiye , KKTC, İsrail, Mısır, Fas ve Cezayir gibi ülkelerin 2021 vede 2022 yılları Turizm Planlama ve Stratejilerini doğabilecek ve meydana gelebilecek tüm risk faktörlerini hesap ederek yapmaları gerektiğinin önemini belirtmek istiyoruz. 2021 yılında daha sağlıklı ve barışçıl bir Turizm Yılı geçirebilmek dileklerimizle....

YORUM EKLE

banner12

banner1