banner2
banner34

ABD'ye yaptırım uygularız

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya'da Türk gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gündeme dair önemli açıklamalar yapan Erdoğan, ABD'den gelen "yaptırım uygularız" tehditleriyle ilgili soruya verdiği yanıtta, "Bu, tam manasıyla haklarımıza tecavüzdür. Bütün bunlara karşı tabi ki bizim de yaptırımlarımız olacaktır" dedi.

ABD'ye yaptırım uygularız
banner45

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cenevre'den sonra geldiği Kuala Lumpur'da önemli temaslarda bulundu. Malezya Başbakanı Mahathir Muhaddem'in girişimleriyle düzenlenen Kuala Lumpur Zirvesi'ne katılan Cumhurbaşkanı, aralarında Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk'ün de bulunduğu gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı.

Libya'daki son durum ve Ermeni soykırımı yalanıyla ilgili önemli ifadeler kullanan Cumhurbaşkanı, ABD'den gelen yaptırım tehditlerine de cevap verdi. S400 ve F35 için "Bunlar bitmiş işler" diyen Erdoğan, Türk Akım'la ilgili gelen yaptırım tehditlerine ilişkin, "Şimdi bir de utanmadan sıkılmadan Türk Akım ile ilgili “buna yaptırım uygularız” diyorlar. Bu, tam manasıyla haklarımıza tecavüzdür. Bütün bunlara karşı tabi ki bizim de yaptırımlarımız olacaktır. Yani biz eli kolu bağlı duracak bir millet değiliz" diye konuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son dakika açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya'da Türk gazetecilerin sorularını yanıtladı.

LİBYA'DAKİ SON DURUMLA İLGİLİ AÇIKLAMA

Kuala Lumpur Zirvesi’nde liderlerle Libya ve Suriye meselesine ilişkin atılabilecek ortak adımlar ve iş birliği imkanları da gündeme geldi mi?

Bu konuyu aramızda ele aldık. Bu dörtlü ekip bundan sonraki süreçte bu işi sahiplenir, kararlı bir şekilde tutarsa somut neticeler alınabilir.

banner37
Örneğin Libya ve Suriye şu anda önümüzde. Libya’da biz şu anda nasıl bir rol üstleniyorsak, Suriye’de nasıl bir rol üstlendiysek bundan sonraki süreçte de buna benzer rolleri birlikte üstlenmenin kararlılığını ortaya koyacağız. Yani nemelazımcılığın olmadığı, “bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılığın” olmadığı bir süreci devam ettireceğiz.

Türkiye ile Libya arasında imzalanan Akdeniz Mutabakatı.

Koalisyon güçleri adı altında Irak’a girdiler mi? Girdiler… Suriye’ye girdiler mi? Girdiler… Yani “Bizim ne işimiz var orada?” diyorlar mı? Demiyorlar… Aynı şekilde Libya’da Mısır’ın ne işi var? Libya’da Abu Dabi yönetiminin ne işi var? Gelip oraya girdiler mi? Girdiler… Ve biliyorsunuz Hafter meşru bir siyasetçi değil, adam gayrimeşru. Ona meşruiyet kazandırmanın gayreti içinde olanlar var. Serrac ise meşru bir lider, meşru bir temsilci. Onu ise yok farz etmenin gayreti içerisine giriyorlar. Peki bunun içinde kimler var? Mısır var, Abu Dabi var, Fransa var, hatta İtalya var. Şimdi maalesef Rusya’nın da kendisi görünmese de bakıyorsunuz oluşturduğu bir şirket var. Biliyorsunuz Amerika’nın buna benzer şirketleri çoktur. Mesela Afganistan’da eski askerlerin oluşturduğu şirketler söz konusu. Onlara belli yüksek ücretler veriyorlar ve onlar da geliyor, Afganistan’da savaşı gayrimeşru olarak yürütüyorlar.

Libya’da, Wagner denilen kuruluş vasıtasıyla bunlar adeta Hafter’in paralı askerleri olarak onun yanında görev yapıyorlar. Parasını kimler veriyor malum. Böyle bir durum söz konusu ve bütün bunlar karşısında tabi ki bizim seyirci kalmamız doğru değil. Biz de elimizden geleni şu ana kadar yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.

Geçenlerde bir toplantıdaydık. Libyalı bir akademisyen yanıma geldi. Baktım adam hem dua hem de teşekkür ediyor. “Bizi orada yalnız bırakmadınız, bizi orada sahiplendiniz. Eğer bizi yalnız bıraksaydınız, işte burada şu anda özellikle Fransızlar, bir yanında Mısır, öbür tarafta Birleşik Arap Emirlikleri ciddi manada bize sıkıntı vereceklerdi” dedi. Biz de hamd ettik; demek ki her ne kadar Türkiye’nin içinde ana muhalefet bu işlere karşı çok farklı bir görünüm sergiliyorsa da bu işin kadir kıymetini bilen de var.

Canlı yayında flaş sözler! Putin'den Türkiye, Erdoğan ve Libya açıklaması

ERMENİ SOYKIRIMI YALANIYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

Yakın zamanda Ermeni meselesi yine Türkiye’nin gündemine getirildi. Türkiye bu konuyu siyasetin alanından çıkarmak istiyor. ‘Biz arşivlerimizi açıyoruz’ dedi. Bu konu kapsamında Türkiye yeni bir hamle yapacak mı? Örneğin, uluslararası bir konferans ya da akademik bir çalışma veya bir çalıştay gibi daha akademik anlamda bir ürün ortaya koyacak mı?

Bu konuda Başbakanlığım döneminde biz çok ciddi bir meydan okuma yaptık. Tabi karşı taraftan böyle ciddi, dişe dokunur bir cevap gelmedi. Bir müddet bu işler sürdü ve kimse de arşivini falan açamadı. Olmayan şeyi açamazlar. Bunların Harvard’da cüzi, sembolik arşivleri var, Fransa’da yine ufak bir arşivleri var. Ermenistan’ın kendisinde bile böyle ciddi bir arşiv söz konusu değil. Biliyorsunuz bizim şu anda Silahlı Kuvvetlerimizin 1 milyonu aşkın belgeye sahip arşivi var. “Buyurun gelin, inceleyin, çalışın.” Bütün akademisyenlere vesaire bunu defaatle söyledik. Ama onlar böyle bir meydan okumaya “Biz de gelelim, çalışalım, inceleyelim” diyemediler. Çünkü iş oraya kaldığı zaman bunun ne kadar kendi aleyhlerine olacağını da biliyorlar, görüyorlar.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1