Ortaköy'deki gece kulübü Reina'ya düzenlenen terör saldırısına değinen Yıldırım, "İstanbul'daki saldırı, seçilen zaman ve mekan dikkate alındığında amacın ne olduğu çok açıktır. Bu saldırıyla etnik ve mezhep temelli çatışma yaratılmak isteniyor" dedi.

"Terörün bu provokatif oyunları bizi yanıltmasın Ortaköy'de cami, kilise, havra hep bir aradaydı. Biz bir arada yaşama tecrübesini yıllardır tecrübe ediyoruz" diyen Yıldırım'ın sosyal medya konusunda bir uyarısı oldu.

"Her türlü ayrıştırıcı söylemin terörün amacına hizmet ettiğini unutmayalım" ifadelerini kullanan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Sosyal medya üzerinden yapılan kışkırtmacı paylaşımlar ülkemize ve kardeşliğimize zarar veriyor. Sosyal medyada yapacağınız paylaşımlar başınıza bela olabilir. Kin ve nefret söylemi, terörü açıkça övmek gibi faaliyetler hukuk devletinde suçtur ve cezai karşılığı vardır. Bu tip paylaşımlar yapanlar hakkında hukuki işlemler başlatılmıştır. Vatandaşlarımızın ve gençlerimizin terör örgütünün oyununa alet olmamalarını ve suç teşkil edecek paylaşımda bulunmamalarını istiyoruz."

OHAL'in uzatılması bu hafta görüşülecek

Yıldırım OHAL'in 3 ay uzatılması konusunun da bu hafta Meclis'te görüşüleceğini açıkladı.

"Genel Kurul'da kapsamlı değişiklik yok"

Pazartesi günü Meclis Genel Kurulu gündemine gelecek anayasa değişikliği teklifine de değinen Başbakan, Genel Kurul'da kapsamlı bir değişiklik öngürülmediğini açıkladı. Teklifle "rejim değişikliği" yapıldığı eleştirilerine de değinen Yıldırım, "Sayın Kılıçdaroğlu'na bu bir rejim değişikliği değildir, yönetim değişikliğidir dedim, dilimde tüy bitti anlatamadım. Vazgeçtim. Sayın Kılıçdaroğlu niye ısrar ediyor diye düşündüm düşündüm hak verdim. Vesayet rejimini değiştiriyoruz, artık vesayet yok" diye konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar öyle:

"Milletimize güveniyoruz, milletimiz de devletine ve hükümetine güveniyor. Yeni yılda canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi bozmak isteyenler bilsinler ki bunu katiyen başaramayacaklar. Karanlıktan beslenen terör örgütleri, Türkiye'nin günışığına kavuşmasından rahatsız oluyorlar. 2017 Türkiye'nin terörle mücadelede mutlak başarı sağlayacağı bir yıl olacaktır.

Masum ve savunmasız insanları mutlu ve güzel anlarında katleden alçakların amacı korku salmak. Bu katilleri aramıza salanlar, bu alçakça eylemleri ile farklı yaşam tarzı üzerinden, inançlar üzerinden ayrışacağımızı bekliyorlarsa boşuna hevesleniyorlar. Türkiye bir hukuk devletidir, bu ülkede bütün hayat tarzları, bütün inançlar, bütün düşünceler, devletin güvencesindedir. Bizim inancımız açık ve nettir. Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir. Alçak saldırılar karşısında millet olarak birbirimize daha fazla kenetleneceğiz.

"En çok zararı Türkiye gördü"

Uluslararası toplumdan beklentimiz terör karşısında ikircikli tavrın bir tarafa bırakılmasıdır. Terör örgütleriyle mücadelemiz amansız bir şekilde sürüyor. Türkiye sadece bir örgütle mücadele etmiyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde bir anda bu kadar terör örgütüyle mücadele yok. 

Suriye ve Irak'taki otorite boşluğu terör örgütleri için mükemmel bir ortam oluşturmuştur. Bundan en büyük zararı Türkiye görmüştür. Türkiye bugün terörü sadece kendi topraklarında değil nerede insanlarımıza zarar veriyorsa orada yok etme kudretine sahiptir ve Fırat Kalkanı ile bunu gerçekleştirmektedir. 

"Başımıza gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi"

Şu 6 ay içerisinde başımıza gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi. 15 Temmuz hiç birimizin öngörebildiği bir şey değildi. Milletin üzerine ateş ederek halk iradesiyle üş başına gelen hükümet ve cumhurbaşkanını ortadan kaldırmak istedi. Biz hem vesayetle mücadele ettik hem de millete verdiğimiz sözleri yerine getirdik.

"Müdahale eden tek ülke biz olduk"

Suriye'de inisiyatif aldık, Rusya ile beraber ateşkesin sağlanmasını başardık. Bununla da kalmadık bu ateşkesin BM tarafından kabulünü de sağladık. Bütün ülkelerin Suriye'de kalıcı bir barışa adım atmaları için zemin oluşturduk. Halep'te yaşanan katliama tek müdahale eden ülke Türkiye oldu. Irak ile ilişkilerimizi düzeltmek için bir süreç başlattık. Bu hafta içinde Irak'ı ziyaret edeceğim.

"Obama yönetiminin suçu"

Bütün icraatları yaparken bir de terörle mücadele ediyoruz. Fırat Kalkanı'nın 133. günündeyiz. Operasyonlarda bugüne kadar bin 561 DEAŞ teröristi etkisiz hale getirildi. Dünya sürekli DEAŞ diyor, onlar lafını ediyor, mücadeleyi yapan sadece Türkiye. Amerika'nın da bir halt ettiği yok. Yaptıkları var; YPG'ye PYD'ye silah veriyorlar Türkiye'de daha çok terör olayı yaşansın diye. Umarım yeni yönetimde bu kepazeliğe son verirler. Yeni yönetimi sorumlu tutmuyoruz, bu Obama yönetiminin suçudur. Artık gün dostun düşmanın ortaya çıkma günüdür. Yıllardır NATO'da Amerika ile beraberiz. Bölgede birçok konuda birlikte çalışıyoruz. Bütün ortaklığın bir terör örgütü tarafında gölgelenmesine Amerika asla izin vermemeli. PYD eşittir PKK, YPG eşittir PKK... Bunların artık görülmesini istiyoruz. FETÖ orada, PKK'nın uzantılarını yanınıza gelmiş... Bir karar verin, terör örgütlerine kucak mı açacaksınız, Türkiye'nin yanında mı yer alacaksınız. Umarım yeni yönetim buna bir karar verir. Umarım bu yanlıştan dönülür dönerlerse dönerler dönmezlerse biz kendi işimizi hallederiz."