banner2
banner34

TCMB yıl sonu enflasyon tahminini yükseltti

TCMB yıl sonu enflasyon tahminini yükseltti
banner45
banner46

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu yılın dördüncü ve son "Enflasyon Raporu'nu açıklıyor.

TCMB'nin bir önceki raporunda yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 14,1, gelecek yıl sonu tahmini yüzde 7,8 seviyesinde bulunuyordu. TCMB’nin en son yayınladığı ekim ayı Piyasa Katılımcıları Anket sonuçlarına göre ise katılımcılar TÜFE’nin yılı yüzde 17,63 seviyesinde kapamasını bekliyor.

Kavcıoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:

- Güven endeksleri salgın etkisiyle gerilemeye başladı.

- Aşılama etkisine rağmen yeni varyantlar küresel faaliyette aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.

- Varyantlara ilişkin risklerin canlı kalması büyüme tahminlerinin aşağı yönlü güncellenmesine neden oldu.

- Almanya ve ABD başta olmak üzere en çok ihracat yaptığımız ülkelerde aşağı yönlü Rusya ve İtalya’da yukarı yönlü güncellendi. PMI endeksleri gerilerken 50 eşit seviyesinin üzerinde kalmaya devam etti. Bu gelişmeler Türkiye’nin dış talepte olumlu görünümü korunduğunu gösteriyor.

- İstihdam gelişmiş ülkelerde salgın öncesi düzeyinin altında seyrediyor.

"ENFLASYON YIL SONUNDA HEDEFE YAKLAŞACAK"

- Emtia fiyatları bir önceki rapor dönemine göre artmakla birlikte enerji ve enerji dışı fiyatlar farklılaşıyor.

- Küresel talepteki toparlanma emtiadaki yüksek seyir bazı sektörlerdeki arz sıkıntıları üretici ve tüketici fiyatlarının uluslararası ölçekte yükselmesine neden oluyor. Tarımsal emtia ülkelerindeki iklim koşullarının da emtia fiyatlarında olumsuz etkilerini görüyoruz. Finansal piyasalar üzerindeki etkileri merkez bankaları tarafından yakından takip ediyor.

- Gelişmiş ülkeler yüksek enflasyonun büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını ancak düşüşün zamanının belirsizliğinin koruduğunu belirtiyor. Beklentiler enflasyonun yılsonunda hedeflere yaklaşacağını öngörüyoruz.

- Portföy akımları dalgalı seyir izliyor. Gelişmekte olan ülkelerden portföy çıkışları var. Gelişmiş ülkelerde para politikasının ne zaman ve ne hızla normalleşeceğine ilişkin beklentiler gelişmekte olan ülkelerde etkili olmaya devam edecek.

- Enerjideki yükseliş fiyatlardaki yükseliş küresel risk iştahı dalgalı bir seyir izledi. Gelişmekte olan ülkeler grubunda risk primi ve döviz kuru oynaklıkları yükselirken dolar endeksindeki düşüşle kur gerilemesi yaşanıyor.

- İkinci çeyrek büyümeye iç talep ve dış ticaret katkı verdi. Net ihracatın büyümeye verdiği katkıda güçlü seyreden ihracat gerekse altın ithalatındaki yavaşlama rol oynadı.

- Öncü göstergeler iktisadi faaliyetin üçüncü çeyrekte güçlü seyrettiğini gösteriyor. Sanayi üretimi yükseliş eğilimi sürdürdü.

"AŞILANMA TOPARLANMAYI DESTEKLİYOR"

- Aşılamanın hızlanması toparlanmayı destekliyor. Aşılamanın artmasıyla salgın tedbirlerinin kaldırılması dış talebin iktisadi faaliyete katkısını artıran faktör olarak öne çıkıyor. Yeni varyantların ortaya çıkmasının etkisiyle vaka sayısında gözlenen artış salgının seyrine ilişkin belirsizliklerin devamına neden oluyor. Aşının toplumun geneline yayılması başta turizm ve hizmetler sektörünün canlanması iktisadi faaliyetin daha dengeli sürdürülmesini sağlıyor. Perakende satış endeksi kuvvetli artış kaydetti. Turizm faaliyet ve ilgili hizmet kalemlerinde toparlanma eğilimi belirginleşti.

- Ekim ayında da yatırım eğilimindeki artış sürmüştür. Sektörel açıdan değerlendirdiğimizde ara malları ve yatırımlarda da güçlü olmak üzere genele yayılan bir yatırım eğilimi gözlüyoruz. Yatırımlar ve krediler ilişkisine değinirsek üçüncü çeyrekte sabit yatırım kredi talebinin de yükseldiğini gösterdik. PPK kararımızda ticari kredilerde öngörülenin üzerinde daraltıcı etki yaptığını belirtmiştik. Kredi faizinde düşüşün etkisiyle krediler sabit sermaye yatırımlarını daha da destekleyecektir.

SALGIN DÖNEMİ KAYIPLARIN TAMAMI TELAFİ EDİLDİ

- Veriler, işgücü piyasasında da toparlanmaya işaret ediyor veriler. Son dönemde salgın dönemi kayıplarının tamamının telafi edildiğini gördük. İhracatın da katkısıyla sanayi sektörü istihdamının daha olumlu seyrettiği dikkat çekmektedir. Tarım dışı istihdamın öncelikle sanayi sektörünün katkısıyla toparlanmaya başladığını hizmetten gelen sınırlı katkıya rağmen 2021 yılı ilk çeyreğinde salgın öncesi düzeylere ulaştığını görüyoruz. Hizmetlerde açılma ve turizm katkısıyla işgücü piyasasının salgın dönemi etkilerini büyük ölçüde atlattığını söyleyebiliriz.

- İhracat üçüncü çeyrekte güçlü seyrini sürdürüyor. Parasal sıkılaşmanın krediler ve iç talepteki yavaşlatıcı etkileri ithalat artışını sınırladı. Emtiadaki yüksek artış ve iktisadi faaliyetin güçlü seyrine rağmen ithalat üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre ılımlı artış sergiledi. Avrupa ile dış ticaretinde fazla verir konumuna gelmiştir Türkiye.

- İthalat fiyatlarında artış eğilimi sürerken ihracatta fiyatlarında artış görevce zayıf seyrediyor. Hizmetlerde aşılamanın hızlanması ve kısıtlamanın kaldırılmasıyla toparlanma güç kazandı. Önümüzdeki dönemde ihracattaki güçlü artış eğiliminin desteğiyle yıllıkandırılmış cari işlemler dengesinde iyileşmenin sürmesini bekliyoruz. Bu eğilimin güçlenerek devam etmesi dış finansman ihtiyacını azaltarak risk primini olumlu etkileyecek unsur olarak karşımıza çıkıyor.

REZERVLER 126 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNE YÜKSELDİ

- Ödemeler dengesi gelişmelerinin rezervler etkisinde olumlu yansımalarını görüyoruz. Rezervlerde istikrarlı artış eğilimi görülüyor. Reeskont kredi geri dönüşleri ZK adımları cevherden altın alımları rezervleri yukarı yönlü etkiledi. Ayrıca diğer merkez bankalarıyla yapılan swap ve SDR tahsilatı olumlu etkiledi. Rezervler 126 milyar dolar seviyesinde 15 Ekim itibariyle önümüzdeki dönemde de merkez bankası olarak para politikasının aktarım mekanizmasını artırmak için rezerv birikiminin devam etmesini bekliyoruz. Reeskont kredileri temel rezerv biriktirme aracı olarak öne çıkıyor.

- İhtiyaç kredisi artış hızı yavaşladı vade kompozisyonu bir miktar azaldı. Yatırım iştahı yüksek firmaların desteklenmesi için ticari kredilerdeki gelişmeleri önemsiyoruz. Bireysellerdeki görünüm enflasyon üzerinde.

- Tüketici enflasyonu yılın 3. çeyreğinde yükseldi. Bu çeyrekte enflasyonda dalgalı bir seyir gözlendi. Bu çeyrekte enflasyonda dalgalı bir seyir gözlendi. Gıdanın enflasyondaki belirleyici etkisi tüm dünyada önemini korumaktadır.

banner37
ENFLASYON GELİŞMELERİ

- Yılın üçüncü çeyreğinde enflasyon eğiliminde kapanma ve açılma dönemlerinin etkisiyle dalgalı seyir gözlendi. Enflasyon eğilimi temel malda gerilerken işlenmiş gıda ve hizmetlerde yükseldi. Gıda fiyatlarının belirleyici etkisi tüm dünyada önemini koruyor. Kuraklık, olumsuz hava koşulları kısıtlamalar ve stok artışı gıdada küresel yükselişe neden oluyor. Diğer ülkelerin merkez bankaları da gıda fiyatlarındaki gelişmeleri çekirdek enflasyon gelişmelerini ve artan enflasyonun beklentiler üzerindeki etkisini dikkatle takip ediyor. Biz Türkiye’de de gözlemliyoruz. Gıda enflasyonu temmuz ağustosta tarihsel ortalamalardan belirgin yüksek seyretti.

- Kısıtlamaların kalkmasıyla ertelenen harcamaların gerçekleşmesiyle iç talep canlandı ihracatta olumlu seyir sürdü. Aşılama oranlarının artması seyahat kısıtlamalarının gevşetilmesini beraberinde getirdi. Toplam talep koşulları her iki kaynaktan destek alırken para politikasındaki sıkı duruşa bağlı olarak kredi büyümesi yavaşlamaya devam etti. Yılın son çeyreğinde talep koşullarının daha ılımlı seyir izleyeceğini öngörüyoruz.

- Petrol fiyatları 2021 yılında hızlı bir şekilde yükseldi. Emtia fiyatlarındaki artışın yanı sıra tedarik sıkıntıları da üretici fiyatlarının artmasına neden oluyor.

- Taşıma maliyetlerinde yüksek artışlar görülüyor ve teslimatlar uzuyor fiyatlarda yukarı yönlü baskı oluşturuyor. Türkiye’de tedarikçi teslim süreleri eylülde 50 eşik değerinin altında olmakla birlikte bir miktar iyileşme görüyoruz. Tedarik kaynaklı sorunların azalmakla birlikte önemini koruduğuna işaret ediyor bu durum.

- Enflasyon beklentilerinde bir miktar artış yaşandı.

ENFLASYON TAHMİNİ

- Enflasyonun 2021 yılsonunda yüzde 18,4 olarak gerçekleşeceğini, 2022 yıl sonunda yüzde 11,8 ve 2023 yıl sonunda ise yüzde 7 seviyesine geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz.

- TÜFE tahminimizi 4,3 puanlık güncellemeyle 14,1’den 18,4’e yükselttik. Gıda fiyatları ve TL cinsinden ithalat fiyatları güncellemeleri 2,1 ve 1,5 puan arttırdı. Çıktı açığındaki güncelleme 0,4 puan yukarı.

- 2022 TÜFE beklentimizi yüzde 7,8’den yüzde 11,8’e yükselttik. Enflasyonun ana eğimline etkileri güncellemenin 2,2 puan arttırdı. Gıda enflasyonu varsayımındaki güncelleme 1 puan artırırken çıktı açığı değişikliği 0,8 puan yükseltici yönde katkıda bulundu.

"ENFLASYON OLUŞTURAN ARZ ŞOKLARININ GEÇİCİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ"

- PPK metninde sınırlı bir alan ifadesi dikkat çekti. Detay verebilir misiniz sınırlı alan derken neyi kastediyorsunuz? 200 baz puanlık indirim önden yüklemeli görülmüştü. Erken uyarı sistemi üzerinde çalışıyordunuz çalışmalarda gelinen son durum nedir?

- Son faiz indiriminde daha önce de belirttiğimiz üzere arz koşulları çekirdek enflasyon ve talepteki gelişmeleri işaret ederek buralardaki gelişmelere göre hareket edeceğimizi söylemiştik. Pandemi sonrası açılmanın arkasından başlayan talebin daha sonra enerji ve emtia fiyatları, gıda fiyatlarında yukarı yönlü hareketler, tedarik zincirindeki sıkıntılar uluslararası fiyatlarda ve Türkiye’de enflasyonda yukarı yönlü gidişi tetikledi.

- Biz de diğer gelişmiş merkez bankaları gibi bu şokların geçici olduğunu düşünüyoruz. Uzun süredir sıkı para politikası uyguladık son 1 yılda 11 puan faiz yükseltmiştik. Enflasyondaki artışın bu arz şoklarından arındırarak bu konuda kutumuz da var raporda çalışmalar sürüyor. Gelinen noktada indirime gitme nedenimiz arzi sıkıntıları kaldırarak kendimize bir alan gördük. Bu arz şoklarının geçici olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla gelişmelere göre yıl sonuna kadar buralardaki değişimleri arkadaşlarımız çalışıyor.

- Çalışmalar sonucunda geçici olarak ifade ettiğimiz durumun ne kadar imkan sağlayacağını, ne yönde gelişme göstereceğini göreceğiz. Arkadaşlarımızın çalışmaları ışığında kararlarımızı vereceğiz. Ekip çalışması ile veri odaklı analize dayalı karar veriyoruz. Merkez bankalarının geçici düşündüğü arz sıkıntılarını aynı şekilde değerlendiriyoruz, gelişmeşleri takip edip kararları vereceğiz.

FAİZ KARARI VE SINIRLI ALAN AÇIKLAMASI

Toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kavcıoğlu PPK metninde yer alan sınırlı bir alan ifadesine açıklık getirirken, faiz indirimleri hakkında da değerlendirmelerde bulundu.

- Son faiz indiriminde daha önce de belirttiğimiz üzere arz koşulları çekirdek enflasyon ve talepteki gelişmeleri işaret ederek buralardaki gelişmelere göre hareket edeceğimizi söylemiştik. Pandemi sonrası açılmanın arkasından başlayan talebin daha sonra enerji ve emtia fiyatları, gıda fiyatlarında yukarı yönlü hareketler, tedarik zincirindeki sıkıntılar uluslararası fiyatlarda ve Türkiye’de enflasyonda yukarı yönlü gidişi tetikledi.

- Biz de diğer gelişmiş merkez bankaları gibi bu şokların geçici olduğunu düşünüyoruz. Uzun süredir sıkı para politikası uyguladık son 1 yılda 11 puan faiz yükseltmiştik. Enflasyondaki artışın bu arz şoklarından arındırarak bu konuda kutumuz da var raporda çalışmalar sürüyor. Gelinen noktada indirime gitme nedenimiz arzi sıkıntıları kaldırarak kendimize bir alan gördük. Bu arz şoklarının geçici olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla gelişmelere göre yıl sonuna kadar buralardaki değişimleri arkadaşlarımız çalışıyor. Çalışmalar sonucunda geçici olarak ifade ettiğimiz durumun ne kadar imkan sağlayacağını, ne yönde gelişme göstereceğini göreceğiz. Arkadaşlarımızın çalışmaları ışığında kararlarımızı vereceğiz. Ekip çalışması ile veri odaklı analize dayalı karar veriyoruz. Merkez bankalarının geçici düşündüğü arz sıkıntılarını aynı şekilde değerlendiriyoruz, gelişmeşleri takip edip kararları vereceğiz.

TALEP ŞOKLARINI AYRIŞTIRARAK FAİZ İNDİRDİK

- Biz 1 yıldır 1100 baz puan faiz artırarak sıkı para politikası uyguluyoruz. Pandemi sonrası şartları değerlendirmek lazım. Sıkı para politkası uygulayarak bu noktaya geldik. Enflasyondaki artışı özellikle Türkiye’de gıda ve 10 puan civarında gıda ve enerjiye dayalı. Dolayısıyla talep ve arz şoklarını analiz ederek ayrıştırarak bu noktada faiz indirimine gittik. Türkiye pandemi sonrası uygulamdığımız sıkı para ppolitakasıyla da ticari kredilerde yatırımlarda yatırım iytahının artmasın arağmen daralma olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin konumuna bakınca Türkiye çok büyük ivme yakaladı. İhracatta üretim üssü haline geliyor. Çok büyük talep var Avrupa’dan.

- İhracat arttığında, cari fazla verdiğimizde Türkiye'nin finansman sorunu net şekilde çözülmüş olacak ve fiyat istikrarını sağlamış olacaktır. Doğru yol yöntem budur. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Bu dönem de bunun için bir fırsat olarak ihracatın artırılması cari dengenin sağlanmasıyla Türkiye fiyat istikrarını da sağlamış olacaktır.

DOLAR FİYATINDAKİ ARTIŞ: 'YANLIŞ ANLAŞILDIM'

- Kur artışının sadece sadece faiz indirimleriyle gerçekleşmediğini daha önce de ifade etmiştim ama yanlış anlaşıldı Gelişmekte olaan ülkeler dolar karşısında doların güçlenmesiyele fed kararlarıyl değer kaybı yaşıyor. Bizim de faiz indirimi dönemiimzde dolar endeksi 94,.30lara akdar yükseldi. Gelişmekte olan ülkeler değer kaybetti. Biz de faiz indirimimiz ayırdığınızda adiğerlerine göre daha az etkilenen ülkelerdenolduk. Daha sonra kendi içimizde kurdaki değer kaybı diğerlerine göre fazla oldu. Kur hedefi veya kura agöre bir şey belirlemiyoruz. Cari denge sağlandığındaa kur üzerindne de denge sağlanacaktır. Kur bir hedefi veya müdahale gibi bir şeyiyimz yok. Serbest piysada kur dengesini verecektir türkiyenin sonuru cari açıktır cari denge sağlandığında dengeye gelecektir. Tüm politikalarımızı bu çerçevede oluşturuyoruz. Kur inşallah dengeye gelecektir.

KURDAKİ GEÇİŞKENLİK ENFLASYONA OLUMSUZ YANSIYOR

- Kur geçişkenliğinin enflasyona olumsuz etkisi var. Ama bu dönem daha az olmasını bekliyoruz. Çünkü kur zaten haziran ayında 8,80 idi. Bu geçişkenlik zaten yaşanmıştı. Bir miktar enflasyona yansıyacak. Arizi faktörleri ayrıştırmaya dikkat ediyoruz. Enflasyon zaten yüksek. 1 yıl uyguladığımız para politkasıyla birlikte daha önce yaptığımız iletişimde de eylül ekim aylarında enflasyonun düşeceği ve faiz indirimlerine gideceğimizin iletişimini yapmıştık.

- Enflasyondaki artışa para politikasıyla müdahale edeceğimizden bir sıkıntı yok. Talep dışında bu da geçici kabul ediyoruz tüm dünya gibi. Faiz artıran ülkeler var ve onlar da enflasyonun altında. Türkiye, bunu 1 yıldır uyguluyor. Biz faiz artırırken onlar ne yaptı diye bakmak lazım onlar artırırken biz onlarla kıyaslamıyoruz, Ama dünyadaki gelişmeleri de takip ediyoruz.

- Türkiye'nin konumu çok farklı ve iyi durumda. Faizlerin inmesi üretimin yatırımların artması noktasında aüzerimize düşeni yapıyoruz yapacağız da.

- Cari fazla verdiğimizde çok daha sağlıklı bir fiyat istikarına kvuşmuş olacağız. Yüksek cari açıkla dezefnlasyonist ortamın fiyat istikrarını sağlamadığını gördük. Bence, cari fazlayı nasıl vereceğimizi ve bunun için merkez bankasının üzerine düşeni ne kadar ve nasıl yaptığını. tartışmamız lazım. Biz bunu hakkıyla yaptığımızı düşünüyoruz. Faizlerin indirilmesi, reeskont kredilerinde faizlerin indirilmesi, vadelerin artırılması... Gerçek fiyat istikrarını enflasyonu düşürme ve fiyat istikrarını sağlama konusunda Merkez Bankası, önemli bir misyon üstlenmiş ve hakim birşekilde yapıyor, yapmaya devam edecek.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1