banner2

Yeni protokolde saklı kalmış ayrıntılar

Türkiye Cumhuriyeti ile 31 Mart’ta imzalanan anacak kamuoyu ile 2 ay sonra paylaşılan İktisadi ve Mali İşbirliği Antlaşması bazı yeni maddeler içermekle birlikte geçmiş protokollerde yer alıp yerine getirilmeyen taahhütlerin yeniden yazıldığı bir metin şeklindedir.

Bir makalede tümünü irdelemek zor olduğu için genel felsefesi ve yaşamımıza ciddi farklılıklar getirecek bazı maddelerle ilgili tespit ve önerilerimi paylaşacağım.

Halk arasında protokol ya da paket olarak adlandırılan antlaşma metininin geneline bakıldığında sendikaların etkisini azaltma eğiliminin öncelikli olduğu göze çarpmakla birlikte, zaten öğretmenlerle ilgili yasayla da başlangıç yapıldı.

Başbakan Ünal Üstel, kamuoyu ile paylaşılma arifesinde protokolü yürürlüğe koydu. İmza attığı metinde verdiği taahhütlere ilk aydan uymamış olsa bile öğretmenlerle ilgili yasayı geçirmekle Türkiye’ye protokole sahip çıkıldığı mesajı verildi.

Kalkınma Bankası’nın, Bankacılık Yasası’na tabi tutulmakla Merkez Bankası denetimine açılmasıyla ilgili yasası da hızlıca gündeme geldi. Hükümetlerin Kalkınma Bankası kaynaklarını kişisel ve partizanca kullanması, verilen kredilerin geri dönüşlerinde esnek davranılması nedeniyle bu yöndeki Ankara isteği yerine getirildi.

Yıllardır tartışılmasına rağmen Maliye Bakanlığı bürokratları tarafından hazırlanan ama bakanları cesaret edemediğinden dolayı geçmiş protokollerde yer alan şans oyunlarıyla ilgili yasal düzenleme bu kez geçmeye çok yakın. Dilerim Maliye Bakanı Alişan Şan’ın bu yönündeki istikrarı mecliste de karşılık bulur ve uzmanlara göre devlet bütçesinin 1/8 oranında bir kaynağa erişilir.

Geçmiş hükümetlerin yükseköğretimin vergiden muaf statüsüne dokunma cesaretleri yoktu. Ancak yükseköğretimin vergi muafiyeti yeni protokolde yer buldu.

Antlaşma metnine göre, yükseköğretim kurumlarının gelir, kurumlar, gümrük vergileri, belediyelere ödenen vergiler, KDV, çalışma izinleri, sağlık raporlarıyla ilgili muafiyetin, belirlenecek ölçek doğrultusunda belli bir yıldan sonra kaldırılması öngörülüyor. Murat edilenin ne olduğu henüz kamuoyu ile paylaşılmamakla birlikte yazılanlardan üniversitelere belirlenen yıl kadar sağolanacak vergiden muafiyetin kademeli azaltılması düşünülüyor.

Şans Oyunları Yasası ve Casinolardan alınan vergilerin artırılması da acil geçirilmeyi bekleyen yasalardandır. Ama bu konudaki bir ayrıntı yıllardır beklenen adımın bir işaretidir. Casinolardan alınan verginin Yüzde 5’inin Taşınmaz Mal Komisyonu’na aktarılması yerinde bir uygulama olacaktır. Taşınmaz Mal Komisyonu’nda bekleyen çokça dosyanın kaynak yetersizliğinden dolayı ileri götürülmemesi, iç hukuk yolu olarak kabul edilen yöntemi riske sokmaktaydı. Bu dosyaların sonuçlandırılmasındaki aksaklığın devam etmesiyle birlikte Rumların mülkiyetleriyle ilgili AİHM’e açacakları davaların kabulünü sağlayacağı için bu maddenin önemli olduğunu düşünüyorum.

Protokol hükümetin topluma bir şey verme değil, alma girişiminin yansımasıdır. Topluma avantajlar sağlayabilecek bazı maddeler muğlak ifadelerle yer bulduğu için bu saptamayı yaptım. Antlaşma metninin tüm topluma darbesi ise KDV oranlarıyla ilgili taahhüttür.

KDV oranları yüzde 5 artırılacak. Evet, protokole göre mayıs ayında geçirilmesi gereken bu düzenleme seçimlerde ters tepmemesi için muhtemelen seçim sonrası ya da tatil sonrasına bırakıldı. Bu maddeye göre tükettiğimiz her ürüne zam geleceği gerçeği, TL’nin değer kaybından dolayı yaşadığımız fakirleşmeyi daha da artıracaktır.

YORUM EKLE

banner12

banner1