ÖZEL HABER

Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Zeki Avcı, KKTC’de devreye alınması planlanan yapay zekâ destekli 150 yeni trafik kamerasıyla ilgili sürecin, yasal zeminden tamamen kopuk ve şeffaflıktan uzak bir şekilde yürütüldüğünü sert sözlerle dile getirdi. Avcı, trafikle ilgili en üst karar organı olan Trafik ve Ulaştırma Hizmetleri Komisyonu’nun devre dışı bırakılarak, kameraların nereye ve nasıl yerleştirileceği konusunda kamuoyunun tamamen bilgisiz bırakıldığını söyledi.

Kalkanlı'ya 44 kilogram yağış düştü
Kalkanlı'ya 44 kilogram yağış düştü
İçeriği Görüntüle

2001’den beri aktif olan ve trafik kameralarının konumlandırılması konusunda yetkili olan komisyonun sürecin dışında bırakılması, uygulamanın hukuk dışı bir adımla ilerlediğinin açık göstergesi. Avcı, “Kameralar geliyor ama bizim haberimiz yok” diyerek, Bakanlık tarafından yapılan basın açıklamaları dışında hiçbir bilginin kendilerine iletilmediğini ifade etti.

Sistemin teknik özellikleri ve yasal dayanağı hakkında hiçbir resmi düzenleme veya yönetmelik değişikliği duyurulmadığını belirten Avcı, “Bu kameralar yasal altyapı olmadan devreye alınırsa, mahkemelerden dönmesi kaçınılmazdır” uyarısında bulundu.

Öte yandan, mevcut 107 kameranın hâlâ çalışır durumda olduğunu vurgulayan Avcı, yenileme yerine bu kameraların doğru noktalara konumlandırılarak, hız limitleri ve yol düzenlemeleri ile trafik güvenliğinin artırılabileceğini söyledi.

Peki, Bu Kameralar Gerçekten Halk İçin mi?

Türkiye tarafından hibe edilen bu sistemin ekonomik boyutu ise büyük bir soru işareti olarak kalıyor. Kamunun maliyet ve gelir akışına dair şeffaf bilgiye ulaşamaması, projeyi gözetimden çok yeni bir ceza ve rant mekanizması olarak tartışmaya açıyor.

Sosyal Demokrat Parti temsilcisi Tunalı’nın da vurguladığı gibi, ceza gelirleri üzerindeki kontrolsüzlük, bu sistemi trafik güvenliğinden çok “ceza endüstrisi”ne dönüştürme riski taşıyor.

Dünya örnekleri ise şeffaflığın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor: San Francisco, Kuveyt ve Avustralya gibi ülkelerde benzer sistemler, kamu yararını ve hesap verebilirliği ön planda tutarken, KKTC’de bu konuda ciddi bir karanlık hüküm sürüyor.

Erhan Arıklı’ya Sorular:

  • Sistem Türkiye tarafından hibe edilse de, altyapı, bakım, yazılım ve ceza gelirlerinin paylaşımı ile ilgili mali yapının detayları kamuoyuyla neden paylaşılmamaktadır? Bu konuda gizlilik neyi amaçlamaktadır?
  • Ceza gelirlerinin ne kadarı doğrudan devlete, ne kadarı özel şirketlere aktarılmaktadır? Bu konuda kamuoyuna ayrıntılı bir rapor sunulacak mıdır?
  • Trafik ve Ulaştırma Hizmetleri Komisyonu, yeni kamera sistemleriyle ilgili tamamen devre dışı bırakılmıştır. Bu yasal sürecin dışına çıkmak ne tür hukuki sonuçlar doğurabilir? Bakanlık bu ihlali nasıl gerekçelendiriyor?
  • Yeni trafik kameralarının teknik detayları ve yerleştirileceği noktalar hakkında kamuoyu ve ilgili kurumlar neden bilgilendirilmemektedir? Şeffaflık ilkesi Bakanlık tarafından nasıl değerlendiriliyor?
  • 150 yeni kameranın kurulumu için herhangi bir yasa ya da yönetmelik değişikliği yapılmış mıdır? Eğer yapılmadıysa, Bakanlık bu sistemin hukuki dayanağını nasıl sağlamaktadır?
  • Mevcut 107 kamera hâlâ işlevsel ve aktifken neden bu yeni sistemin bu kadar acele ve şeffaflıktan uzak biçimde devreye alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır?

Muhabir: Haber Merkezi