Bakan Hasipoğlu, söz konusu kararın AB’nin Kıbrıs konusundaki üç tarihi hatasının bir tezahürü olduğunu söyledi:
"Kıbrıs Rum halkının Annan Planı’na “hayır” demesine rağmen ödüllendirilerek Birlik içine alınması, Kıbrıs Türk halkının AB’ye katılma iradesine rağmen doğrudan ticaret yapma gibi verilen sözlerin tutulmaması, Kıbrıs Türk halkının seçtiği vekillerin parlamentoda temsil edilememesi."
Hasipoğlu, kararın Rum ve Yunan vekillerin AB içinde yürüttükleri kara propagandanın bir sonucu olduğunu belirterek, bunun adalet duygusunu zedeleyen ve insanlık vicdanına sığmayan bir ayrımcılık olduğunu vurguladı.
“Kıbrıs Türk halkı da onlarca yıldır sevdiklerinin izini sürüyor. Ancak Avrupa Parlamentosu bu gerçeği bilmesine rağmen tek tarafı gözeten bir tavır sergileyerek, Kıbrıs Türk halkının acısını yok saymıştır.”
Bakan Hasipoğlu, bu tutumun yalnızca adaletsizlik değil, insani değerlerin inkârı olduğunu dile getirerek, “Bu haksız kararı tüm kalbimizle reddediyor ve kınıyoruz. Gerçek çözüm, iki halkın acısına ve egemenliğine eşit saygı gösterilmesiyle mümkündür ”ifadelerini kullandı.
Hasipoğlu, Avrupa Birliği’ni bu yanlı tutumdan vazgeçmeye ve Kıbrıs Türk halkına karşı yıllardır süren çifte standardı sonlandırmaya davet etti.
