Erhürman, bir süre önce İsrail ve Yunanistan arasında yapılan anlaşmaların gündeme geldiğini, ardından İsrail’in Somaliland’ı tanıma kararının açıklandığını hatırlatarak, Kıbrıs Türk halkının da mülkiyet başta olmak üzere birçok konuda dava açma ve uluslararası alanda “stratejik” girişimlerde bulunma hakkı olduğunu vurguladı.
Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin net olduğunu belirten Erhürman, bu çözümün eşitlik, egemenlik ve güvenlik haklarını güvence altına alması gerektiğinin altını çizdi. Hiç kimsenin Kıbrıs Türk halkını baskı, tehdit ya da ekonomik yaptırımlarla adil olmayan bir çözüme razı edemeyeceğini ifade eden Erhürman, bireyleri hedef alan ve toplumlar arası ilişkileri geren yaklaşımlarla sonuca ulaşılamayacağını kaydetti.
“Çözüm iki referanduma ve birkaç imzaya bakar, ancak barış bir inşa sürecidir” diyen Erhürman, barışın çözümden önce başlaması ve çözümden sonra da devam etmesi gerektiğini vurguladı. Barışa zarar vererek ya da sürekli tehdit ederek çözüme ulaşılamayacağını ifade eden Erhürman, askeri anlaşmaların ya da bireylere ve ekonomiye yönelik tehditlerin Kıbrıs Türk halkını haklarından vazgeçiremeyeceğini belirtti.
Erhürman, görüşme masasının hazır olduğunu, çözüme katkı sağlayacak önerilerin masada bulunduğunu da ifade ederek, çözüm ve barış iradesinin yalnızca masadaki söylemlerle değil, masa dışındaki tutum ve adımlarla da değerlendirileceğini sözlerine ekledi.