Dr. Zeki Beşiktepeli, Türkiye’nin şu an için gündeme getirdiği “İki Egemen Devlet” tezinin “Blöf” olduğuna işaret ederek, “Uluslararası antlaşmalar ki altında imzası da var ortada durduğu sürece Türkiye göreceksiniz masada Federasyona dönecektir” dedi.

Dr. Zeki Beşiktepeli, Mayıs TV’de yayınlanan “Son Nokta” programında Kıbrıs konusunda olası gelişmeleri değerlendirdi. Beşiktepeli, bugün Cumhurbaşkanı Tatar ve Türkiye’deki AKP iktidarının savunduğu “İki Egemen Devlet” tezinin pratikte çok da geçerliliği olmayan bir unsur olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin çok kısa bir süre içinde masada olan Federasyon tezine dönmek zorunda kalacağını kaydetti.

Uluslararası ilişkilerde bir takım blöflerin yapılabileceğine işaret eden Beşiktepeli, “Türkiye şu an hem ekonomik hem de siyasi anlamda çok sıkışmış durumda ve bunun neticesinde de bir takım blöflere başvurmaya başladı. Ancak kendinin de garantör ülke sıfatıyla imza attığı uluslararası antlaşmalar ve genel kabul görmüş parametreler var. Bunun dışına çıkması durumunda Türkiye’nin Adadaki “İşgalci” pozisyonu kendine ekonomik ve siyasi yaptırımlar olarak geri dönecek, bugünkü yapıyla Türkiye bunu göze alabilir mi?, çok emin değilim. Onun için hem Tatar’a söylettirilen hem de Çavuşoğlu’nun dillendirdiği İki Egemen Devlet çok da gerçekçi değil ve uluslararası kabul edilebilirliği olmayan bir tezdir. Türkiye çok yakın bir gelecekte bundan vazgeçecek, bunu hep birlikte göreceğiz” dedi.

Türkiye ile KKTC arasındaki ilişki biçimi ve yapının da sürdürülebilir olmaktan çok uzak olduğunu anlatan Beşiktepeli, bugün adanın Kuzeyinde yaşananların en büyük nedeninin Kıbrıslı Türklerin üretimden koparılmaları ve kendi ayakları üzerinde durabilecekleri bir yapının bilinçli olarak ortadan kaldırılması sonucu olduğunu söyledi.

Beşiktepeli, “ 74 sonrası Kıbrıslı Türklerin sahip olduğu üretim alanları tek tek sonlandırıldı ve tamamen Türkiye’ye bağımlı bir yapıya büründürüldük. Bugün dünyada üretimi olmayan hiçbir ülke ayakta duramaz, bu nedenle bizler yeniden üretim yollarına yönelip kendi ayaklarımızın üzerinde durabilecek bir yapıyo oluşturmalıyız” şeklinde konuştu.