Prof. Dr. Hasan Güngör, Kovid 19 salgınının bir sağlık krizi olduğunu ancak ekonomiye de yansımalarının çok ağır olduğunu belirtti. Dünyanın bu salgına hazırlıksız yakalandığını belirten Güngör, “Bugün baktığımızda dünyanın en büyük ekonomileri bile bu salgınla baş etmekte zorlanıyor” dedi.

Prof. Dr. Hasan Güngör, Mayıs TV’de yayınlanan “Son Nokta” programında pandemi sürecinin ekonomik yansımalarını değerlendirdi.

Güngör, dünyanın bugüne kadar birçok salgınla baş ettiğini ancak Kovid 19’un diğerlerinden farklı olarak herkesi hazırlıksız yakaladığını kaydetti. Prof. Dr. Hasan Güngör, “Yaşadıklarımız bize bu salgının en az 2-3 yıl daha süreceğini gösteriyor, işte bu noktada yapılması gereken biz kendimiz ne üretebiliriz ve bu ürettiğimizle nasıl ayakta kalabilirizin planlamasını yapmaktır” şeklinde konuştu.

Türkiye’den yardım alarak bu sürecin atlatılabileceğine inanmadığını anlatan Güngör, “Türkiye’nin zaten salgın öncesinden gelen ekonomik ve siyasi, uluslararası ilişkiler noktasında sıkıntıları vardı, üzerine bu salgın da gelince şartlar oralarda daha da ağırlaştı. Bu noktada Kıbrıslı Türkler olarak bizim yapmamız gereken Türkiye’den bir şeyler gelecek de kurtulacağız değil de kendimiz ne üretebiliriz ve ayaklarımız üzerinde durabiliriz, kendi içimizde nasıl bir finans kaynağı yaratıp aşı alıp toplumuzu aşılarız ve Türkiye’ye de bir miktar aşı hibe edebiliriz, bunu düşünmemiz gerekir” dedi.

Nümüzdeki dönemde sıkıntıların artmasıyla birlikte Servet vergisi ve bir gelirlerden bir takım kesintilerin gündeme geleceğini anlatan Güngör, bununla birlikte insanların daha düşün standartlarda yaşamaya başlayacaklarını ifade etti.

Dünyanın bugün başında salgından daha büyük bir tehlike olan İklim Değişikliği sorunu olduğuna dikkat çeken Güngör, İklim Değişikliğinin önümüzdeki 50 yıllık süreçte bugün kullanılan bütün enstrüman ve altyapıların yok olmasına needen olacağını ifade etti.