banner2
banner34

Kadınların köleleştirilmesini istemiyoruz

Bir grup sivil toplum örgütü, 3 Ağustos’un, “Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü” olarak kabul edilmesini istedi.

Kadınların köleleştirilmesini istemiyoruz
banner45

 

Bir grup sivil toplum örgütü, IŞİD’ın Êzidi halkına karşı yürüttüğü saldırıların üçüncü yıldönümü nedeniyşe 3 Ağustos’un, “Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü” olarak kabul edilmesini istedi

Örgütler, Şengal Êzidi Kadın Meclisi’nin çağrısı doğrultusunda, dünya çapındaki açıklamalarla eş zamanlı olarak dün saat 11.00’de, Köşklüçiftlik’teki Mülteci Hakları Derneği Binası’nda bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda, 3 Ağustos’un KKTC’de “Kadın Kırımı ve Soykırımına Karşı Uluslar arası Eylem Günü” olarak kabul edilmesi için çağrısı yapıldı.

Sivil toplum örgütleri, cinsiyetçi şiddetin dünyanın dört bir yanında milyarlarca kadının sağlığını, haklarını ve yaşamını tehdit ettiği belirtildi.
Baraka Kültür Merkezi, CTP Gençlik Örgütü, CTP Kadın Örgütü, Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), Dayanışma, Feminist Atölye (FEMA), Mağusa Gençlik Merkezi (MAGEM), Mülteci Hakları Derneği (MHD), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı

banner37
(KTİHV), Kuir Kıbrıs Derneği, Özgür Kadın Akademisi, Post Araştırma Enstitüsü, Toplumcu Demokrasi Partisi Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komitesi (TDP TOCEK) ve Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) tarafından imzalanan basın bildirisi, Mülteci Hakları Derneği aktivisti Faika Deniz Paşa tarafından okundu.
Basın toplantısında imzacı derneklerden temsilciler de hazır bulundu.

“Bugün, yakın coğrafyamızda, Şengal’de, Êzîdî halkına karşı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı radikal cihadist çete örgütü tarafından gerçekleştirilen kadın kırımı ve soykırımın üçüncü yıldönümündeyiz” denilen basın bildirisi şöyle devam etti:

“Şengal’deki IŞİD kıyımı sırasında 5 bine yakın insan katledildi, yaklaşık 200 bin ise yerinden edildi. IŞİD’in Êzîdî halkına karşı yürüttüğü katliam, bugün Birleşmiş Milletler tarafından da soykırım olarak adlandırılmaktadır.
Bunların yanı sıra IŞİD tarafından yaklaşık 5 bin Êzîdî kadın ve çocuk, savaş ganimeti olarak esir alındı, köleleştirildi, sistematik tecavüz, zorla din değiştirme gibi uygulamalara maruz bırakıldı. 3 bin kadının hala IŞİD’in elinde olduğu tahmin edilmektedir. Kadın ve kız çocukları sadece Kuzey Irak ve Suriye’de değil, aynı zamanda Suudi Arabistan gibi dış ülkelerde de satıldı ve halen seks kölesi olarak sömürülmektedirler. Bu da kadınlara karşı sistematik bir savaşın unsurları olarak kalmamakta, bir kadın kırımı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda Ezîdî kadınlarına karşı kırım hala devam etmektedir”.

“Kadınlar küresel sistemle katlediliyor”

Kadınların, kadın olmaktan ötürü sistematik bir şekilde katledilmesinin küresel bir fenomen olduğu ifade edilen bildiride, bunun kadınlara yönelik her türlü bedensel, ruhsal, ekonomik ve yapısal şiddeti ve dışlanmayı da kapsadığı belirtildi.
Basın bildirisi şöyle devam etti:

“Cinsiyetçi şiddet, dünyanın dört bir yanında milyarlarca kadının sağlığını, haklarını ve yaşamını tehdit etmektedir. Ancak failler çoğu zaman cezasız kalmaktadır. Soykırımın aksine, kadın kırımı ise yerel ve uluslararası hukukta çoğu zaman ayrı bir kategori olarak ele alınmamaktadır.
Bu sebeple Şengal Ezîdî Kadın Meclisi’nin çağrısı doğrultusunda, Kıbrıs’ın kuzeyinde faaliyet gösteren feminist, LGBTİ+, kadın örgütleri ve insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği için de mücadele eden sendikalar, meslek örgütleri ve dernekler olarak, 3 Ağustos’un, ‘Kadın Kırımı ve Soykırıma karşı Uluslararası Eylem Günü’ olarak kabul edilmesi için bizler de sesimizi yükseltiyoruz.
IŞİD’in elinde tek bir kadın bile kalmayana kadar hiçbirimizin özgür olmadığı ve hesabı sorulmamış kıyımların, yenilerinin habercisi olabileceğinden hareketle, IŞİD’in elinde tutsak tutulan kadınların özgürleştirilmesi ve sorumluların derhal uluslararası yargı mekanizmalarında yargılanmaları için çağrıda bulunuyoruz.
Bir diğer yandan da, sadece mağdur olmayı kabul etmeyip, özne olarak kendi kaderlerini belirlemek isteyen Ezidi kadınları, soykırım ve kadın kırımına öz örgütlülük ile yanıt olma sürecinin öncülüğünü üstlenmekte ve örgütlenmeleri coğrafyamıza ve soykırım ve saldırı riski altında olan tüm dünya halklarına örnek teşkil etmektedirler. Direnişlerini umutla selamlıyoruz”
kaynak:kıbrıs gazetesi

Mustafa ÖZYAĞCI

Güncelleme Tarihi: 04 Ağustos 2017, 06:36
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1