Halkın Partisi Milletvekili Jale Refik Rogers, Kutlu Adalı Cinayetine yönelik soruşturmanın İstanbul’da başlatılmasını “olumlu bir gelişme ” olarak nitelendirerek, ülkemizde de aynı şekilde zaman kaybetmeden adım atılmasını talep etti. Rogers, “ Cumhurbaşkanı ve Başbakanın bu konudaki isteksizliklerine anlam vermek mümkün olmasa da, burada esas görev polis ve başsavcılığa düşmekte, bu iki kurumumuz da İstanbul Adliyesinin yaptığı gibi bu dosyayı tozlu raflardan indirerek bir an önce soruşturma başlatmaları gerekir, bu halka karşı vicdani bir sorumluluk ve bu gibi olayların bir daha yaşanmaması açısından son derece önemlidir” dedi.

Halkın Partisi Milletvekili Jale Refik Rogers, Mayıs TV’de yayınlanan “Son Nokta” programında gündemi değerlendirdi, soruları yanıtladı. Rogers, Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili 25 yıl sonra gündeme gelen bir takım iddia veya ifşaatların mutlaka dikkate alınarak doyanın yeniden açılması gerektiğini belirtti. Rogers, bu konuda İstanbul Adliyesinin attığı adımın son derece yerinde bir adım olduğunu belirterek, zaman kaybetmeden benzeri uygulamaların ülkemizde de gündeme getirilmesi gerektiğini kaydetti. Mecliste bir komite oluşturulmasına yönelik girişimler olduğunu anımsatan Jale Refik Rogers, bu konuda özellikle Cumhurbaşkanı Tatar ve Başbakan Saner’in isteksiz tavırlarına anlam veremediğini söyledi. Rogers, polis ve başsavcılığın bu konuda bir an önce harekete geçerek soruşturmayı başlatması gerektiğine işaret ederek, “Bizim hükümetimiz döneminde iki ülke arasında suçluların iadesi ve suçlarda iş birliğini öngören anlaşma yapıldı, buradan hareketle TC makamlarıyla da iş birliği içinde bu olayın aydınlatılması konusunda çalışmalar yapılabilir” şeklinde konuştu.

Açıklamalarında hükümetin icraatlarını da eleştiren Rogers, koalisyonun UBP kanadının tamamen kendi kurultayına odaklandığını ortaklarının ise parti içi didişmeler nedeniyle ülke sorunlarını görmezden geldiğini kaydetti. “Karşımızda vurdumduymaz bir başbakan ve hükümet var” diyen Rogers, mevcut hükümetin hiçbir konuda politika üretecek bir vizyona sahip olmadığını ifade etti.

Güney Kıbrıs’la KKTC arasında yeniden başlaması gündemde olan karşılıklı geçişler konusundaki gelişmelerin sorulması üzerine ise Jale Refik Rogers, “Bu süreç daha erkene alınabilirdi ancak başbakanın her konuda olduğu gibi geçişlerle ilgili yaptığı tutarsız açıklamalar süreci baltaladı, geçişlerde prosedür bellidir, önlem ve gerekli uygulamalar yerine getirildikten sonra günübirlik geçişlerin ülkeye bulaş açısından vereceği bir zarar olamaz, olayın ekonomik tarafına gelince ise geçişler günden güne kan kaybeden esnafımıza bir can suyu niteliği anlamına gelecektir” dedi.

Jale Refik Rogers, hükümetin turizm konusunda koyduğu aşı ve PCR kıstasını olumlu bulmakla birlikte Temmuz itibarıyla sadece çift aşıyla ülkeye girişlere girilmesine izin verilecek oluşunu sakıncalı buldu. Rogers, “Turizm ve Yükseköğrenim bu ülkenin ana unsurları, her ikisinin açılımında da iyi planlama yapılması son derece önemli, sonbaharda yeni bir salgın ve zorunlu kapanma istemiyorsak bu süreci doğru yönetmeliyiz. Ancak gördüğümüz kadarıyla Başbakan ve Sağlık bakanı bu konuda iletişim ve işbirliği sıkıntısı yaşıyor, hiç kimsenin insanıma sürekli mağduriyet yaşatma hakkı yoktur. Örneğin çocuklarımız 1 buçuk yıldır doğru dürüst eğitim alamadı ve bu konuda hala hükümetin somut bir kararı yok” şeklinde konuştu.

Rogers, “HP’nin daha aktif bir muhalefet yapmalı mı” yönündeki bir soruya ise verdiği yanıtta, “Biz parti olarak ülkenin her sorununu dile getiriyoruz ancak karşımızda öyle bir hükümet var ki meclisi bile çalıştırmak istemiyorlar” dedi.